Mutluluğu Paylaşmak

Bugün sunum günüydü. Sabah saatlerinden beri yoğun çalışıyorum ama içimden gelenleri sizlerle paylaşma ihtiyacı da hissettim.

Bir bakıma “mutluluğu paylaşmak” denilebilir.

Danışanlarımın sunumlardan sonra Dünya’ya şifa vermek için sunum açarım. Son zamanlarda ( Allah nazardan saklasın:)) Dünyanın enerjisini güçlü görüyorum.

Bu konuda daha önceden sizleri bilgilendirmiştim.Hizmet boyutunda olanlar harekete geçtiğini paylaşmıştım. Ne mutlu bize!

Tatilde olduğum sürece de sık sık Dünyanın alanına girdim. Her seferinde de çok iyiydi.

Bu da Dünyanın bu iyileşmeyle yeni düzenini kuracağını gösteriyor. Bu düzen de evrensel yasalar doğrultusunda kurulan, üstünde yaşadığı canlılara işkence etmeyen, yaşamlarını cehenneme dönüştürmeyecek bir düzen olacak.

Sadece, her zaman yeni düzene geçilirken bir karışıklık olacağını bilmemiz gerekir. Bu karışıklık moralimizi bozmamalıdır.

Beni takip edenler/araştıranlar bilirler; hizmet boyutundan istifa ettiğim bir dönem olmuştu. 2004 yılında secdede tövbe ederek yoluma tekrardan girdim. Tövbe ederken Yaradanıma ve hizmet boyutuma bir söz verdim. Bir daha “normal olmamaktan” utanmayacak, gizlemeyecek ve edindiğim bilgileri uygun durumlarda deli olduğum düşünülse dahi insanlarla paylaşacak yani tümüyle kendimi Dünyanın iyileşmesine adayacaktım.

Öyle de yaptım!

Zorlanmadım mı?

Çok zorlandım. Birçok insan beni büyücü, negatif, insan enerjilerini emen bir vampir, onlara negatif bulaştıracak hastalıklı bir varlık, şarlatan olarak gördüler.

Negatifle uğraştığımdan onlar için kesinlikle negatif biri oldum.Korkulacak ve uzak durulacak bir insandım.

Bir doktor da insanları hasta eden negatif durumla yani mikroorganizmalarla uğraşıyor. Hastalarından bu mikroorganizmaları kendi üzerlerine alma riski de oluyor.

Bu durumda bir doktora ” aaa sen insanları hasta eden mikroorganizmalarla uğraşıyorsun. Üzerinde onlardan bir sürü vardır. Lütfen bana dokunma ve benden uzak dur!” denildiğini hiç duydunuz mu?

Ben duymadım. Bir doktordan bu nedenle arkadaşlık kurulmadığını da duymadım.

Bir zamanlar doktorları da cadı diye yakıyorlardı. Cahillik insanları her türlü yanlış düşünceye götürebiliyor.

Bu durum “benim ve genetiğimin verdiği sözün” bir bedelidir. Her şeyin bir bedeli olduğu gibi…

Tüm bu bedelleri ödedim ve ödüyorum da ama artık canım o kadar fazla yanmıyor çünkü Dünyamın enerjisini güçlü görüyorum ve hissediyorum.

İnsanların gerçekleri öğrenerek aydınlanacağı dönemdeyiz. Kitabımı da bunun için yazdım. Tekrardan başka bir kitap için psikolojik hazırlanmaya başladım bile… Çünkü sadece hizmette bulunmak değil, bilgiyi paylaşarak da hizmette bulunmak benim görevim…

Evet, yarının ne olacağını bilmiyorum. Olasılıklı bir gelecek önümüzde duruyor. Bu nedenle Dünyanın bu güçlü durumunun devam edebilmesi için çalışmaya devaammm….

Hepimizin cennet gibi bir Dünyada yaşamamız dileğimle…

Sevgiler,

Vildan Çolak