Bir başka insanın enerjisini yüklenmek ve bunu hissederek canlandırmak hayata ve insanlara bakış açısını tamamen değiştirebilecek bir deneyim…
Bir gün bir arkadaşım akrabasıyla sunuma geldi. Akrabası oğluna sunum açtırdı. Sunumlarda, ben de kişinin iç enerjisi olarak canlandırmayı yaparım. Enerjiye girdiğimde birden bire çocuk kimliğine girdim ve parmaklarımla oynamaya başladım; ağlıyor ve üzülüyordum. Sonra enerji değişmeye başladı ve beynim sanki bir uçtan diğer uca, ama arada bağlantı olmadan ve bu arada sanki beynimin içinde uzaydaymışım gibi yıldızlara benzer ışımalar görüp bilincim savruluyordu. Kontrol edemiyordum beynimin sonsuz uzayda bir o taraftan diğer tarafa fırlamasını… O kadar ilginç bir deneyim yaşıyordum ki, enerjiden çıkarak “Ne bu?.. Neler oluyor?… Bu kişi ne durumda?” diye düşündüm… Hemen alana birini kaldırdım, bu kişiyi “Bu duruma getiren şey” olarak alana çıkan kişi, kim veya ne olduğunu bilmeden; “Ben büyük bir girdap gibiyim… Alandaki her şeyi içime çekiyorum… Karanlığım…” dedi. Önce enerji vereyim dedim, ama sonra şamanik transa girip enerji alanında durumu daha iyi değerlendiririm kararını aldım… Genelde şamanik transa enerjinin ağırlığıyla kendiliğinden girerim; ama bazı durumlarda ise bilinçli giriş yaparım.
Şamanik trans için hazırlanırken birden bire ellerim bağlandı. “Ne oluyor?” diye tedirgin oldum. İlk defa başıma geliyordu. Bunun üzerine alana birini aldım ve kendim olarak yükledim. Beni temsil eden kişi gitti perdenin arkasına saklandı ve ona “Neden saklanıyorsun.” diye sorduğumda da “Bu alan çok karışık ve tehlikeli… Tek başıma baş edemem… Bu nedenle saklanıyorum.” dedi… Kendimi ilk defa saklanırken buldum; bir yandan da korunduğum için sevindim… Ama çocuğun alanında büyük bir girdap yaratan bir karanlık vardı…
Onu o şekilde bırakmak içimi rahatsız etti. Başka açılardan olaya girdim, gerekenleri yaptım ve hazır olduğumda çocuğa bir daha sunum açtım. Böylelikle olayı öğrendim… Meğerse, çocuk (sunum açtığımda 32 yaşındaymış) 3 yaşındayken anne-baba onu bir saatliğine bir yerde bırakıyorlar ve döndüğünde onu ağlarken buluyorlar. Ondan sonra çocukta otistik belirtiler başlıyor. Çok zeki ve normal olan çocuk birden bire değişiyor, otistik oluyor. Sunum ise bizlere çocuğun bir şekilde karanlık enerjiler tarafından ele geçirildiğini ve yayılma odağı olarak kullanıldığını gösterdi.
Başka bir sunum da İstanbul dışından bir çocuğa açtım. Sunumda çocuğun algılarının tuhaf olduğu ve de çok korku içinde bulunduğu çıktı. Çocuğu “korkutan ve bu durumda olmasına neden olan durum” üzerine yaptığım araştırmalarda ortaya atalarının karanlık enerjiyi Dünya’ya çağırmak için bir şeyler yaptığı ve karanlıkla yapılan anlaşmalar çıktı… Karanlık da çocuğun bedenini kullanıyordu ve çocuğun bir tarafı bunu fark ettiği için çok korkuyor ve kimsenin ona yardım edemeyeceğini düşünüyordu… Ama artık bu konuda deneyimli olduğum için kolaylıkla alana giriş yapabildim ve şifalandırdım… Bu çocuk da otistik sınırda olan, ama tam olmayan, bir çocuktu. Gerçekten korku içinde ve asosyalmiş…
Fakat bir başka sunumu da, bu sefer bilerek, 8-10 yaşlarında otistik bir çocuğa açtım. Sunumda bu sefer ortaya daha ilginç bir hikâye çıktı. Yerde çocuk yaşta ölen atalar vardı. Soyda çok fazla çocuk ölümleri gerçekleşmiş gerçekten. Bu hikâyede ise atalarından biri ormanda bir baykuş yuvası gibi bir yuvada bulunan yavruları hunharca öldürmüş… Bunu gören perilerin ise bu katliam karşısında dilleri tutulmuş… Bunu çok iyi biliyorum, çünkü hem alana o periyi canlandıran biri çıktı, hem de şamanik transa girerek olayı çok net yaşadım… Periler bu durum karşısında aileyi cezalandırmış/lanetlemiş/büyülemiş… Kısaca, çok güçlü bir etki yaratmış… Bu etki neticesinde soyda çocuk ölümleri fazla olmuş, ama bir şekilde de sunumu açtığım çocuğa da zihinsel bir sorun yaratmış… Zaten perilerin ödlerinin o derece kopmasını görüp onları anladıktan sonra, bir daha alandan peri kovmadım…
Bir başka sunumda da aynı şekilde otistik bir çocuğa (20 yaşlarında) baktığımda onun da atalarının karanlık enerjiyle antlaşma yapmak için büyüsel bir ayin yaptığını ve çocuğun bedeninin atanın onu karanlığa sattığı için karanlık tarafından ele geçirilip odak noktası olduğunu gördüm…
Başka bir örnek daha vermeyeyim; çünkü hemen hemen hepsi aynı… Karanlıklarla yapılan antlaşmalara fazla girmek istemiyorum; ama tüm kalbimle ataların herhangi bir nedenle büyüsel çalışmalar yapıp karanlık enerjilere kendi bedenlerini kapı yapmalarının miraslarının, yani torunların bilmeden kapı olmalarının artık bitmesini, bu kapıların kapanmasını diliyorum…
Dünya’mız evrensel yasaların hüküm sürdüğü, sağlıklı, evrensel işlevini yerine getiren bir gezegen olması dileğimle…
Sevgi ve Saygılarımla,
Vildan Çolak