“Babamı hatırladığım ilk anılarıma göre, keyifli, arkadaşlarıyla muhabbette, bize ve anneme karşı sevecen , sabırlı bir adam olarak gözümün önüne gelmektedir, fakat yıldan yıla bazı tutumları değişti; sevecenliği azaldı, herşeye haddinden fazla sinirleniyor, sürekli kavga ediyordu. Evde adeta terör estiriyordu. Bu sorunlar yıldan yıla attığı için, artık bedensel olarak da rahatsızlıkları baş göstermişti; şeker, tansiyon, kolestrol, mide ağrısı şikayetleri ve alerjik şikayetler… Artık tamamen çöküşe doğru gidiyordu.
Ben, ilk fırsatta Vildan Çolak’la irtibata geçip babamın anormal gidişatının analizini yapması ve şifalanması için sunumlarını açtırdım.
Daha önce kendim ve ağabeyim için sunumlar açtırıp sorularımıza yanıt bulup aklımıza dahi gelmeyen açılardan şifalandığımızdan dolayı, babam için de ilk teşebbüsümüz “Kökcanlandırmak Sunumu” oldu. Nitekim Vildan hanım yine şaşırtıcı ve “ilahi adalet!” dedirtecek derecede ustaca şifalandırmasını yaptı.
Sunumlar tahmin ettiğimden de ağır geçti. Beş ayrı boyuta hapsedilmiş enerjisi, bunun karşılığında da çok tehlikeli ve alanını dağıtan negatif boyut varlıkları vardı. Özellikle birisi öfkeli ve bağıran bir karakterdeydi ve belli ki babamın algısını da bu yönden etkilemişti.
Babamın mantıksızca öfkelenmelerinin ve saldırmalarının bir sebebini bulunmuştuk.
“Bu varlıklar nasıl olmuştu da ona bulaşmıştı” diye sorulduğunda; “babamın kendisinin izni” olduğu sonucu çıktı. Bunu duyunca aklıma babamın arkadaşlarının define aramaya giderken “birlikte götürdükleri büyücü hocanın yaptığı define başındaki ritual” bilgisi geldi. Bu ritüeller kimilerince hep bilinir, duyulur köy yerlerinde ve şehirlerde. Bu bilgiye göre; gömünün sahipleri, gömünün başına bir takım varlıkları nöbetçi olarak programlarlarmış bir çeşit çalışmayla. Hocanın da bu korumayı kaldırması için, karşı bir çalışma yapması gerekir. Bu ritüelde kendini riske atmayan hoca, yanındakilerin enerji alanlarını kullanarak işini halleder. Babamın dini inancı kuvvetli olmadığından o an ki ritüele kendini inançsızca, cahil cesaretiyle kattığı malum. Kökcanlandırmak sunumlarından öğrendiğim kadarıyla ” tut şunun ucundan” demesi ve kişinin bunu yerine getirmesi bile “kişinin üst benliğinden hocaya verilen izin” için yeterliymiş. Korkutucu!
İkinci ve diğer sunumlarında soydan gelen bir çok ah, beddua, lanet, obse, kurbanlar, ölüler, karanlık enerjiler vs.. yanı sıra belirgin bir şekilde alanına etki eden öfkeli ölü biri uzandı ve “ben onun gencecik vakitsiz ölmüş dayısıyım, onunla benzer yönlerimiz var ve ben çok öfkeliyim, sıkıntıdayım” dedi. Vildan hanım, babamın öfkeli kişilğinin altında yatan ikinci sebebin bu ölü olduğunu saptadı. Ölü rahatlatılıp ışığa yollandı. Ben bunu anneme sorduğumda, “babamın yeni evli genç bir dayısının aniden, bilinmeyen sebeple öldüğünü ve adını da doğduğunda babama verdiklerini” söyledi. Şaşırmamak elde değil!
Bu olayların ardından babamın bütün yaşamı, algıları, seçimleri, anıları varlıkların ve başka etkilerin yön vermesiyle 20 yılı aşkın süreyle ekstra şekil aldı. Eminim ki, babam bu garip değişimleri, hayatın acımasızılığına ve büyümenin kadersel gerçekliğine vermiştir. Ama şimdi şifalanmış sürecinde görüyorum ki 57’sinde kendine çeki düzen vermeye başlamış, yaşamı ve kendi şahsını değerlendirmeye almış. Sanki yeniden doğdu. Özlediğim kahkahaları geri geldi:) Etrafına karşı daha vicdanlı ve sevgi akıtıyor. Artık soluna doğru düşer gibi olan yürüyüşü bile dikleşti. Konuşurken yorulan ve somurtan adam iştahla sohbet ediyor.
Daha çok yeni biten sunumun sonuçlarını geniş zamanda da merakla bekliyoruz.
Vildan hanımın bu yeteneğine, bilgi ve tecrübelerine ve ayrıca etkileyici başarısına hayran kalmamak elde değil.”
Teşekkürler
Gül M.