Size sunum açtırmadan önce, Kökcanlandırmak Sunumlarıyla ilgili birçok araştırma yapıp, bana sizi tavsiye eden arkadaşıma güvenimin tam olmasına rağmen, ne yalan söyleyeyim içimde bazı şüpheler vardı. Ortaya çıkarılacak olan canlandırmanın bu kadar net şekilde yaşadığımız olumsuzlukları ve kaynağını vereceğini düşünmemiştim. 10 yaşındaki kızım için açtırdığım sunumda, onun hakkında ne siz ne de onu temsil eden kişi bir şey biliyordunuz ama sanki karşımdaki koltukta duruşuyla kullandığı kelimelerle kızım oturuyordu.
Size gelme nedenim, kızıma bazı varlıkların musallat olabileceğini düşünmüş olmamdı. Kendisinde, aniden beliren korkular ve hiç mizacı olmamasına rağmen agresif ve saldırgan tavırların uzun süredir devam etmesini önceleri babasıyla boşanmış olmamıza rağmen süren problemlerimiz ve evliliğimizde şahit olduğu olumsuzluklara bağlamış olsam da, annelik iç güdüsü mü yoksa ilahi bir işaret sonucu muydu anlamadığım içime düşen kurt sayesinde size ulaşmış olmamın huzurunu yaşıyorum…
Bir gün kızımla ders çalışırken, konu iç organlarımızdı ve kalbinin nerede olduğunu sordum. Bana sağda olduğunu söyleyince dalga geçtiğini düşünüp işi espriye vurdum önce ama gelişen diyoloğumuzda bana verdiği cevap “evet kalp soldadır ama benim ki sağda” derken ki donukluğu beni bir an irkiltti. Bu olaydan çok önce bir sohbet sırasında birisinden duyduğum “ifritlerin kalbi sağdadır” sözü beynimde çınlamaya başladı (ki o sözü söyleyen bir arkadaş toplantısında tesadüfen tanıştığım kişiye biraz burun kıvırmıştımJ). Ve bundan size hiç söz etmemiştim…
Sunum açıldığında iki büklüm tepetaklak durup, “karnımda bir varlık var” dediğinizdeki ruh halimi anlatamam. Üstüne alana çıkardığınız negatif varlığın ve ifritin uyum içinde kızıma sataşmaları, beddua olarak çıkan kişinin kızımı temsil edenin üstüne doğru gitmesi bu kadar bitkin olmasının nedeni olarak çıkarılan kişinin bedduaya sarılması, bunun nedeni olarak çıkarılan kişinin “ben negatif duygularım” demesi, bu duygunun sonradan “baba” olarak çıkarılan kişiyi susturmaya çalışması, “ben” olarak çıkarılan kişinin “baba” ile arasındaki konuşmaların aramızda sürekli geçen dialoglar olması, babayı canlandıran kişinin beni canlandırana dönüp “çarparım şimdi bir tane ” demesi lanet olarak çıkarılanın “varım ama henüz onunla ilgim yok, ben buradayım” diyerek babaya yönelmesi ve bunlar yaşanırken oradaki hiç kimsenin, sizin kimi hangi enerji olarak yüklediğinizi bilmemesinden, ancak sahnelemenin sonuna doğru deşifre etmenizden inanın çok etkilendim. Bunun yanında Lanet çıktıktan sonra çıkardığınız, (sonradan karanlık enerji olduğunu anlaşılan) kişinin “benimle anlaşma yapmışlar” demesi bana asıl sorunun babasından kaynaklandığını ve onun içinde bir sunum açtırma fikrini oluşturdu. Çözüm her zaman “kök”ten olmalıdır değil mi J
Çok teşekkürler Vildan Hanım, size ve o gün emeği geçen herkese minnettarım, henüz sunum açılalı çok kısa bir süre oldu ama artık kızım daha az korkuyor. Yatağına yatmamak için geliştirdiği oyunları bıraktı. Odasına gitmemek için direndiğinde yaşadığımız stresten kurtulduk… Bu kadar ufak bir değişiklik bile insana huzur veriyormuş.
(Not: İstanbul’a tekrar ay sonunda gelebileceğim için babası için açılacak sunumun randevusunu o zamana aldım, gelmek zorunda olmadığımı biliyorum ama insanın kendisini hiç tanımayan kişilerden yaşadıklarını yansıttığını görmesi çok enteresan geldi. Sevgiler…)